Dün akşam ülkemizi Şampiyonlar liginde temsil eden tek takım Galatasarayımız, Slovenya’nın dişli ekibi
son şampiyonu Olimpija Ljubljana ile karşılaştı. Sloven ligi hem maddi hem de yetenek acısından bizim ligimizin
gerisinde fakat ülke olarak hala beceremediğmiz taktiksel tutarlılık konusunda bizden iyi olduklarını düşünüyorum.
Kaldı ki Olimpija Ljubljana iç saha tutkulu taraftarı ile birleşerek maçlara çok hızlı başlayan, rakip kim olursa
olsun şiddetli pres ile tam bir baş belası haline gelebilen bir takım. Oyunu iyi genişleten, hızlı yön değiştiren ve
yoğunluğu arttırıp pozisyon bulan bir ekip. Dün maça çok hızlı girdiler, pres yaptılar, baskıyı arttırdılar ve sonucu
almaya çalıştılar ama bu şiddetli baskıyı kırabilecek bir planı vardı Okan Hoca ve ekibinin, rakip sol bek savunma
anlamında zayıf ofansif bir bek, oraya Barış Alper uçurtmasını koyarak sonuç elde edeceğinden emindi. Ve öylede
oldu Olimpija Ljubljana sadece 10 dakika baskı kurabildi. Galatasaray hiç oyunu geride kurmayı düşünmeden
Sol bek arkası Barış Alper koşularıyla o baskıyı kırıp, sonuca gitmeyi hedefledi ve çok başarılı oldu bu sayede
ilk yarı 1-0 üstünlükle sonuçlandı. 2.yarı yine Barış Alper üzerinden gelen Mertens golüyle Galatasaray sazı eline
daha rahat aldı. İstediği zaman hızlı hücum denedi gol aradı, istediği zaman rolantiye aldı, oyunu yavaşlattı, topa sahip
oldu. Son dakikalarda gelen gol ile de İstanbul’a gelmeden bitirdi.
Alkışlar Okan Hoca ve Ekibine!
Okan hoca ve ekibi maçları iyi analiz edip, rakibin zayıf yönünü iyi belirliyor ve planı doğru yapıyor. Sevgili
Galatasaraylılar, bu sene Avrupada gruplara kalınıp çıkılması ve en az çeyrek Final görülmesi çok zor değil
sadece biraz kura şansı lazım. Çünkü Galatasaray takımı yapılacak iyi bir orta saha transferi ile, Avrupada çok
geçerli alan kapatış ve ardından hızlı geçiş ile gole gitme üzerine kurulu bir sistemde herkese kafa tutabilir.
Başarılar Galatasaray, bizi gururlandırmaya devam!